Cengiz Yürek
Edebiyatın gücü sadece sayfalarda değil, beyazperdede de etkisini gösterir. İçinde insanın duygu dünyasına hitap eden birçok öge barındıran edebiyat filmleri, izleyicilerini karakterlerin yaşadığı hayatlarına ortak ederken aynı zamanda onların iç dünyalarına da dokunur. Ruhunu doyurmak isteyen sinema severlere bu alanda izleyebilecekleri en iyi 5 edebiyat filmi önerisi şöyle:
1. Uğultulu Tepeler
Emily Bronte'nin aynı adlı romanından uyarlanan Uğultulu Tepeler, tuhaf bir aşk hikayesi anlatır. Catherine ve Heathcliff, sert koşullarda büyümüş ve birbirlerine olan tutkuları sonsuzdur. Ancak ikisinin de sınıf farkı yüzünden birbirlerine kavuşmaları mümkün değildir. Klasik bir aşk hikayesi gibi görülse de film, insan doğasının içindeki karanlık ve çıkmazların lirik bir şekilde anlatımıyla izleyiciyi etkileyen bir filme dönüşür.
2. Yeşil Mercimek Sahilindeki Ev
Jeffrey Eugenides'in aynı adlı romanından uyarlanan Yeşil Mercimek Sahilindeki Ev, sekiz kardeşin hikayesini beyaz perdeye taşır. Gösterişli ve zengin Lisbon ailesinin, bir intihar davasından sonra komşularının gözleri önünde hayatları altüst olur. Filmin dokunaklı anlatımı, izleyicileri bu trajik hikayeye ortak ederken aile bağları, ergenlik çağındaki krizler ve aşkın insana neler yaptırabileceği konularını da ele alır.
3. Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
Erich Maria Remarque'in aynı adlı romanından uyarlanan Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, Birinci Dünya Savaşı'nın acımasızlığını anlatır. Genç Alman askerlerinin savaşla yüzleşmeleri ve yaşadıkları türlü zorluklar, filmin izleyicisini derinden etkiler. Savaşın insan üzerindeki psikolojik etkisini ve insanın kendisini nasıl bulunduğu şartlara adapte ettiğini anlatan bu film, gerçekçi bir anlatımla savaşın insanlığı nasıl tahrip ettiğini anlatır.
4. Lolita
Vladimir Nabokov'un aynı adlı romanından uyarlanan Lolita, 12 yaşındaki kız çocuğuna düşkünlüğü aşırı seviyede olan bir adamın hikayesini anlatır. Oldukça kontroverzial bir film olan Lolita, karakterlerin psikolojik iç dünyaları ve saplantılı aşkın sonuçları konusunu sorgular. Film, izleyiciye aynı zamanda çocuk istismarının insanlığı nasıl etkileyebileceği konusunu da düşündürür.
5. Koku: Bir Katilin Hikayesi
Patrick Suskind'in aynı adlı romanından uyarlanan Koku: Bir Katilin Hikayesi, hikayesi kadar görselliğiyle de dikkat çeker. 18. yüzyıl Paris'inde geçen film, bu devirde kokuları kompleks bir biçimde kullanarak insanları yargılayan bir katilin hikayesini anlatır. Film, izleyicinin insana dair düşüncelerini sorgularken aynı zamanda karanlık bir hikayeyi de lirik bir şekilde sunar.
Bu filmler insanın düşüncelerini sorgulayan hikayeleriyle birlikte muhteşem görsel şölenden oluşmaktadır. Edebiyatın gücünü perdeye yansıtan bu filmler, sinema severleri derin düşüncelere sürükleyerek ruhunu doyuracak seviyede bir film keyfi sunar.
