Tasarruf Finansman Sektörü Konut Satışlarında Baraj Sorunu İle Karşılaşıyor

Tasarruf finansman sektörü, son yıllarda konut satışlarındaki büyüme potansiyelini fark etmiş ve bu alanda önemli bir oyuncu haline gelmiştir. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, tasarruf finansman şirketlerinin, bankaların elindeki konut kredilerine ciddi bir alternatif olduğu belirtiliyor. Ancak ülkemizde halen devam eden "baraj" uygulaması, tasarruf finansman şirketlerinin konut satışlarındaki büyüme potansiyellerini sınırlıyor.

Öncelikle "baraj" uygulaması ne demektir? Bankaların, konut kredilerinde müşteriden talep ettikleri peşinat oranı, genellikle %20-30 arasındadır. Ancak tasarruf finansman şirketleri, müşterilerinden peşinat olarak sadece %5-10 oranında bir ödeme talep eder. Yani müşterilerin konut sahibi olmaları için gereken ilk aşama, tasarruf finansman şirketleri için daha kolay bir hal alır. Ancak, kalan kısmın (yani bankalardan alınacak kredi) geri ödemesi noktasında sorunlar başlamaktadır. Bankalar, müşterilerinden istedikleri büyük peşinat sayesinde, kendilerine daha az riskli yatırımlar yapma imkanı bulur. Ancak tasarruf finansman şirketleri, az peşinat talep ederek risk üstlenir ve bu da bankaların, kendilerine daha az kredi vermesine sebebiyet verir.

Dolayısıyla tasarruf finansman şirketleri, konut kredileri konusunda büyük bir pazar potansiyeline sahip olmakla birlikte, "baraj" engeli sebebiyle bu potansiyelini tam olarak gerçekleştirememektedir. Bu durum, Türkiye'de konut sahibi olmak isteyenlerin elini kolunu bağlamaktadır ve pek çok insan, yüksek peşinat oranları yüzünden konut sahibi olma hayallerini gerçekleştiremez hale gelmiştir.

Peki bu sorunun çözümü nedir? İlk olarak bankaların peşinat taleplerini düşürmeleri gerekmektedir. Ancak bu, bankalar açısından riskli bir karar olabilir. Eğer bankalar, peşinat taleplerinde radikal bir indirim yaparlarsa, üstlendikleri risk de artacaktır. Dolayısıyla bu çözüm, biraz daha uzun vadede gerçekleştirilebilir. Kısa vadede ise, tasarruf finansman şirketlerinin kredi taleplerini problemli durumlarda değerlendirmek üzere bir mekanizma oluşturulabilir. Bu mekanizma sayesinde, tasarruf finansman şirketleri, kredi taleplerini karşılayabilir ve bankaların elindeki baskıyı azaltarak, konut kredilerinde özgürleşme sağlanabilir.

Sonuç olarak, tasarruf finansman sektörü, Türkiye'de konut kredileri konusunda ciddi bir potansiyele sahip olmasına rağmen, devam eden "baraj" uygulaması sebebiyle, bu potansiyelini tam olarak gerçekleştiremiyor. Bu sorunun çözümü için bankaların peşinat taleplerinin düşürülmesi ve kısa vadede tasarruf finansman şirketlerine kredi imkanları sağlanması önerilebilir. Ancak bu kararları verirken, bankaların ve tasarruf finansman şirketlerinin riskleri de düşünülmelidir.

Henüz hiç yorum yapılmadı.

wave

Yorum Yap

wave

Çıkmak için ESC tuşuna basın.