Kiracı Kaç Yıl Sonra Çıkarılabilir? Hangi Şartlarda ve Nasıl Çıkarılır?

Ev sahibi kiracıyı birkaç farklı şartta ve yöntemle çıkarabilmektedir. Peki, ev sahibi kiracıyı kaç yıl sonra çıkarabilir? Kiracı hangi şartlarda ve nasıl çıkarılır? Bu sorulara cevap vermenin yanı sıra, kiracı-hisse ve yurttaş hakkı da konuları değerlendireceğim.

Öncelikle, Türkiye'de ev sahibi kiracıyı, belirli şartlar doğrultusunda ve belirli yasal süreler içerisinde çıkarabilir. Örneğin, 20-30 yıllık kiralık bir dairede, kiracının ev sahibinden alacağı hakkı bulunmaktadır. Ancak bu hakları kullanmak için öncelikle sözleşmelerin şartlarına bakmak gerekiyor. Kontrat süresinin bittiği tarihlerde, kiracı ve ev sahibi yeni sözleşme yapmaları durumunda süre uzatılabilir. Sözleşme süresinin yenilenmemesi veya feshi durumunda, ev sahibi bazı şartlarda kiranın bitiş tarihinden 6 ay öncesinde kiracıyı çıkartabilir.

Ancak, ev sahibinin çıkarması kiracı ile askıda olan pek çok hakkı da kaybetmesine neden olabilir. Bunların başında yapılmış olan kirayı geri alamama durumu gelir. Bunun için kiracının destek alması, yasal süreler içerisinde konuyla alakalı hukuk birimiyle görüşmesi gerekmektedir.

Kiracının çıkarılabilmesi için ev sahibi de kesinlikle belirli şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Birincisi, kiracıya yazılı şekilde bildirimde bulunması gerekmektedir. İkincisi, kira borcunun bulunup bulunmadığına bakılacak ve olup olmadığına göre de hareket etmesi gerekmektedir. Yine bu hüküm çerçevesinde, kiracı herhangi bir borç bıraktıysa, kendisine bir tebligat gönderilerek, ödeme yapması konusunda uyarılacak. Buna rağmen kira borcu ödenmezse, ev sahibi hukuksal yollara başvurabilir.

Ev sahibinin kiracıyı çıkarırken uyması gereken hukuki yollarla alakalı bilgi sahibi olması ise son derece önemlidir. Bu hukuki yolların uygulanması, kiracıyı çözümsüz bir durumda bırakabileceği gibi, ev sahibi de hukuki yaptırımlara maruz kalabilir.

Sonuç olarak, ev sahibi hangi şartlarda ve nasıl kiracıyı çıkaracağı konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Kiracının hakları da gözetilerek hareket edilmesi, her iki tarafın da mağdur olmaması açısından büyük önem taşır. Herhangi bir sorunla karşı karşıya kalındığında konuyla ilgili hukuki birimlerle iletişim kurularak, adil bir karar alınabilir.